İklim değişikliği, günümüzün en büyük küresel sorunlarından biri olarak ön plana çıkıyor. Fosil yakıtların kullanımı, çimento üretimi ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetleri, atmosfere büyük miktarlarda karbondioksit (CO2) salınımına neden oluyor. Bu durum, atmosferdeki CO2 seviyelerinin sanayi öncesi döneme kıyasla %52’den fazla artmasına yol açmış durumda. Bloomberg’in verilerine göre, CO2 seviyeleri son 3 milyon yılın en yüksek seviyesine ulaşmışken, bu artış dünya genelinde sıcaklıkların 2°C ila 3°C arasında yükselmesine ve deniz seviyelerinin 20 metreyi aşmasına neden oluyor.

KPMG, Be Node ve Finlandiya Gelecek Araştırmaları Merkezi iş birliğiyle hazırlanan bu rapor, iklim değişikliği ve küresel karbonsuzlaştırma süreçlerini derinlemesine analiz ediyor. Raporda, dünyanın önde gelen ekonomileri olan Avrupa Birliği, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin iklim politikalarının nasıl şekillendiği ve bu politikaların küresel ilişkiler üzerindeki etkileri ele alınıyor.

Rapor, büyük ekonomilerin iklim politikaları aracılığıyla siyasi güçlerini nasıl artırdığını ve uluslararası ilişkilerde nasıl etki yarattığını ortaya koymayı hedefliyor. Özellikle, AB’nin Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması (CBAM) gibi düzenleyici mekanizmalar, Çin’in yeşil teknoloji ihracatındaki üstünlüğü ve ABD’nin iklim finansmanı ve yatırımlarındaki liderliği inceleniyor. Bu analiz, yalnızca çevresel zorlukların üstesinden gelmekle kalmayıp, aynı zamanda uluslararası ticaret dinamiklerini nasıl şekillendirdiğini ve etkili, adil iklim politikalarının geliştirilmesinde nasıl bir rol oynadığını ele alıyor.